Celestyal Journey ile Yunan Adaları & Atina - 7 Gece

Türkiye'nin Ege kıyısındaki popüler bir tatil beldesi olan Kuşadası, muhteşem plajları, antik kalıntıları ve canlı atmosferiyle tanınır. Kuşadası'na arabayla kısa bir mesafede bulunan Efes Antik Kenti, Celsus Kütüphanesi ve Büyük Tiyatro gibi iyi korunmuş yapıların bulunduğu, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir arkeolojik alan. Kuşadası'nın restoranlar ve kafelerle dolu sahili, keyifli yürüyüşler yapmak ve Ege Denizi manzarasının keyfini çıkarmak için güzel bir ortam sağlar. Milli Park olarak da bilinen yakınlardaki Dilek Yarımadası Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, doğa yürüyüşleri ve bölgenin çeşitli flora ve faunasını keşfetme fırsatları sunmaktadır. Kuşadası, tarihi yerleri, güzel manzaraları ve canlı pazarlarıyla yolcu gemilerini ve ziyaretçileri cezbeden hareketli bir liman kentidir.

Yunanistan’ın en büyük, Akdeniz’in beşinci büyük adası Girit. 35 milyon zeytin ağacıyla Yunanistan’ın zeytin tüketiminin yüzde 60’ını karşılıyor. Kişi başı yıllık 25 litre zeytinyağı tüketimi ile dünya birincisi. Osmanlılar’ın en son fethettikleri yer olan bu ada o dönemden önemli izler taşımakta. Ada tarihiyle daha da geriye, Minos Medeniyeti’ne kadar uzanan eski bir Venedik liman kenti. Bir zamanlar Avrupa’nın en eski medeniyeti Theseus ve Minotaur efsanesinin geçtiği Knossos Sarayı da gezilip görülecek yerlerden.

Knossos Sarayı Girit Adasının bronz çağından kalma en büyük arkeolojik alanında yer alan Knossos Sarayı küçük bir semti andırmaktadır. Tiyatrosundan iç avulularına kadar kalıntıları özenle korunmuş bu arkeolojik alandan çıkan tarihi eserler arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. Zamanında Bizans’ın en büyük şehirlerinden olan Girit günümüzde de oldukça ilgi çekmektedir.

Heraklion Arkeoloji Müzesi 2000’li yıllarda yenilenen müze oldukça geniş bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. 3000 yıllık Minoan uygarlığından kalma ev eşyaları, takılar, küvetler, mutfak eşyaları oldukça iyi korunmuş. Özellike minik bronz heykeller oldukça ilginizi çekecektir.

Spinalonga Adası Ada’dan kalkan teknelerle geçebileceğiniz adada Osmanlı etkisini göreceksiniz. Zamanında cüzzamlı hastaların getirildiği ada hüzünlü tarihinin yanında çok da güzel bir manzaraya sahip Fotoğraf çekmeyi sevenlerin mutlaka uğramak isteyeceği bir ada.

Girit Mutfağı Dünyanın en fazla zeytinyağını tüketen Girit Halkı muhteşem mutfağı ile de ünlüdür. Doğal ürünler ve eşsiz lezzetli zeytinyağı ile hazırlanan yemekler hem deniz mahsülleri, hem yeşilliklerle zenginleşmiştir. Dakos adı verilen Girit salatasını mutlaka denemelisiniz. Adaya gelmişken otlardan ve zeytinyağından da almayı ihmal etmeyin.

Santorini, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Şeker taneleri gibi serpilmiş, mavi ve beyaz renkte kireç badanalı evleriyle eşsiz bir manzara sunuyor. Ada Fira ve Oia olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Volkanik uçurumları, dar sokakları ile Fira’yı; mavi kubbeli kilisenin iz bırakan mükemmel görüntüsü için güzel Oia’yı keşfedin. Ne yapın edin, uçurumun zirvesine çıkmayı göze alın; nefes kesen manzarayı izlemenin tadına varın. Yeryüzünde güneşin en etkileyici battığı yerlerin başında gelen volkanik adada, bu eşsiz seremoniyi kaçırmayın.

Oia Köyü

Muhteşem günbatımı ve manzarası ile öne çıkıyor

Her yıl yaklaşık 1 milyon turisti ağırlayan bu volkanik populer adanın en gözde alanı günbatımı manzarası ile ünlü Oia Köyü süphesiz. Dar beyaz sokaklarından görünen beyaz terasları ile ünlü tepeden deniz manzarası gerçekten de görülmeye değer. Genel olarak tüm Yunan adalarının ortak özelliği nasıl bırakırsanız bırakın hep aynı bulursunuz. Geçen onca zamana, gelen onca insanA rağmen dokusunu asla bozmaz. Bu ünlü adanın da aynı özelliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. 

Fira

Eşsiz manzara, unutulmaz atmosfer

Kiklad adalarının ünlü adası Santorinin diğer popular köyü olan Fira Oia’ya göre gündüz nisbeten daha sakin. Restoran ve otelleri ile ünlü bölgede manzara yine tarifsiz güzellikte. Akşam gün batımından sonra eğlencenin açığa çıktığı bu adada eğlencenin doruğa çıktığına şahit olacaksınız.

Plajlar ve Alışveriş

Benzersiz kumsallar, alışveriş ve yemek

Alışılmış bembeyaz kumsalların yerini volkanik kalıntıların izi siyah kumları görünce şaşırmayın. Dev kayaların gölgesinde denize girmenin keyfi bir başka. Ayrıca güneşlenirken Oia köyü ve yeldeğirmenlerine karşı güneşlenmek isteyenler için ada etrafında bir çok plaj bulunmakta.
 

Alışveriş ve Yemek

Santorini’nin dar sokakları leziz restoranlar ve bir çok otantik hediyelik eşya satan dükkanlarla dolu. Frappe, deniz ürünleri ve geleneksel Yunan yemeklerini denemenizi öneririz.

Santorini İçin Tavsiyeler

Nikis Taverna Fira Santorini

Kalderanın en iyi manzarasına olan bu zarif veranda, en kaliteli yemekleri sunar. Kızarmış ıstakoz, yeşil zeytinyağlı yengeç bacakları dana fileto ağız sulandıran seçeneklerden sadece birkaçı. Favori yemeği ise Santorini favası üzeri ahtapot (Ahtapot Bayıldı ) En güzel günbatımının izlendiği bu yerde servis kusursuz. Fiyatlar ise uygun ve gemi misafirlerine de indirim yapıyorlar.

Veneciano Şarap Evi ve Tadımı

Santorini bağları ve şarapları ile ünlü volknik ada. Muhteşem Kaldera (Krater ) manzarası eşliğinde lokal şarapları tadabileceğiniz ve yanında yine butik tarzda üretilen yerel ürünler tadabiliyorsunuz. Santorini volkanik adayı ve sıcaklığını burda yapacağınız şarap tadımı size unutulmaz anlar yaşatacak.

Volkan Turu 

Daha önce yaşamadığınız bir deneyim . Santorini Kaldera da volkanik sularda yüzmek. Deniz rengi turuncu ve sıcaklık ılık. Günlük yapılan bu tur size eşsiz bir deneyim yaşatacak .

Santorini, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Şeker taneleri gibi serpilmiş, mavi ve beyaz renkte kireç badanalı evleriyle eşsiz bir manzara sunuyor. Ada Fira ve Oia olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Volkanik uçurumları, dar sokakları ile Fira’yı; mavi kubbeli kilisenin iz bırakan mükemmel görüntüsü için güzel Oia’yı keşfedin. Ne yapın edin, uçurumun zirvesine çıkmayı göze alın; nefes kesen manzarayı izlemenin tadına varın. Yeryüzünde güneşin en etkileyici battığı yerlerin başında gelen volkanik adada, bu eşsiz seremoniyi kaçırmayın.

Oia Köyü

Muhteşem günbatımı ve manzarası ile öne çıkıyor

Her yıl yaklaşık 1 milyon turisti ağırlayan bu volkanik populer adanın en gözde alanı günbatımı manzarası ile ünlü Oia Köyü süphesiz. Dar beyaz sokaklarından görünen beyaz terasları ile ünlü tepeden deniz manzarası gerçekten de görülmeye değer. Genel olarak tüm Yunan adalarının ortak özelliği nasıl bırakırsanız bırakın hep aynı bulursunuz. Geçen onca zamana, gelen onca insanA rağmen dokusunu asla bozmaz. Bu ünlü adanın da aynı özelliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. 

Fira

Eşsiz manzara, unutulmaz atmosfer

Kiklad adalarının ünlü adası Santorinin diğer popular köyü olan Fira Oia’ya göre gündüz nisbeten daha sakin. Restoran ve otelleri ile ünlü bölgede manzara yine tarifsiz güzellikte. Akşam gün batımından sonra eğlencenin açığa çıktığı bu adada eğlencenin doruğa çıktığına şahit olacaksınız.

Plajlar ve Alışveriş

Benzersiz kumsallar, alışveriş ve yemek

Alışılmış bembeyaz kumsalların yerini volkanik kalıntıların izi siyah kumları görünce şaşırmayın. Dev kayaların gölgesinde denize girmenin keyfi bir başka. Ayrıca güneşlenirken Oia köyü ve yeldeğirmenlerine karşı güneşlenmek isteyenler için ada etrafında bir çok plaj bulunmakta.
 

Alışveriş ve Yemek

Santorini’nin dar sokakları leziz restoranlar ve bir çok otantik hediyelik eşya satan dükkanlarla dolu. Frappe, deniz ürünleri ve geleneksel Yunan yemeklerini denemenizi öneririz.

Santorini İçin Tavsiyeler

Nikis Taverna Fira Santorini

Kalderanın en iyi manzarasına olan bu zarif veranda, en kaliteli yemekleri sunar. Kızarmış ıstakoz, yeşil zeytinyağlı yengeç bacakları dana fileto ağız sulandıran seçeneklerden sadece birkaçı. Favori yemeği ise Santorini favası üzeri ahtapot (Ahtapot Bayıldı ) En güzel günbatımının izlendiği bu yerde servis kusursuz. Fiyatlar ise uygun ve gemi misafirlerine de indirim yapıyorlar.

Veneciano Şarap Evi ve Tadımı

Santorini bağları ve şarapları ile ünlü volknik ada. Muhteşem Kaldera (Krater ) manzarası eşliğinde lokal şarapları tadabileceğiniz ve yanında yine butik tarzda üretilen yerel ürünler tadabiliyorsunuz. Santorini volkanik adayı ve sıcaklığını burda yapacağınız şarap tadımı size unutulmaz anlar yaşatacak.

Volkan Turu 

Daha önce yaşamadığınız bir deneyim . Santorini Kaldera da volkanik sularda yüzmek. Deniz rengi turuncu ve sıcaklık ılık. Günlük yapılan bu tur size eşsiz bir deneyim yaşatacak .

Mikonos, Yunanistan’ın Kiklad Adaları’nın en popülerlerinden biri olup, kozmopolit yaşam tarzı, beyaz badanalı evleri, hareketli gece hayatı ve büyüleyici plajlarıyla ünlüdür. Hem lüks tatil arayanlar hem de Ege’nin otantik güzelliklerini keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir destinasyondur. Adanın en gözde noktası, Mikonos Kasabası (Chora) olarak bilinen başkentidir. Labirent benzeri dar sokakları, beyaz duvarlı evleri, mavi pencereleri ve mor begonvillerle süslenmiş avlularıyla adeta bir kartpostalı andırır. Kasaba, Küçük Venedik adı verilen sahil bölgesiyle de dikkat çeker. Burada denizin hemen kenarındaki tarihi binalarda restoranlar, kafeler ve barlar bulunur. Gün batımında, Mikonos’un ikonik yeldeğirmenleri bu bölgeye ayrı bir güzellik katar. Mikonos, zengin bir plaj kültürüne sahiptir. Paradise ve Super Paradise gibi plajlar, eğlenceli partileri ve ünlü DJ performanslarıyla tanınır. Daha sakin bir deneyim arayanlar için ise Agios Ioannis veya Elia Plajı, berrak suları ve huzurlu atmosferiyle idealdir. Kültürel açıdan Mikonos, sadece gece hayatı ve plajlarıyla değil, tarih ve mitolojiyle de zengindir. Yakınlardaki Delos Adası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, antik Yunan dönemine ait kutsal bir adadır ve kolayca günübirlik ziyaret edilebilir.Mikonos, mutfağıyla da öne çıkar. Yerel deniz ürünleri, taze mezeler ve Kiklad mutfağının klasik örnekleri olan Yunan salatası ve saganaki peyniri burada mutlaka denenmelidir. Aynı zamanda adanın lüks restoranlarından geleneksel tavernalara kadar her bütçeye uygun yeme-içme seçenekleri bulunur. Mikonos, enerjik ve şık bir atmosferle otantik Yunan misafirperverliğini bir araya getirir. Hem eğlenceli hem de huzurlu bir tatil sunan bu ada, Ege Denizi’nde unutulmaz bir kaçamak yapmak isteyenler için mükemmel bir seçimdir.

Mikonos, Yunanistan’ın Kiklad Adaları’nın en popülerlerinden biri olup, kozmopolit yaşam tarzı, beyaz badanalı evleri, hareketli gece hayatı ve büyüleyici plajlarıyla ünlüdür. Hem lüks tatil arayanlar hem de Ege’nin otantik güzelliklerini keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir destinasyondur. Adanın en gözde noktası, Mikonos Kasabası (Chora) olarak bilinen başkentidir. Labirent benzeri dar sokakları, beyaz duvarlı evleri, mavi pencereleri ve mor begonvillerle süslenmiş avlularıyla adeta bir kartpostalı andırır. Kasaba, Küçük Venedik adı verilen sahil bölgesiyle de dikkat çeker. Burada denizin hemen kenarındaki tarihi binalarda restoranlar, kafeler ve barlar bulunur. Gün batımında, Mikonos’un ikonik yeldeğirmenleri bu bölgeye ayrı bir güzellik katar. Mikonos, zengin bir plaj kültürüne sahiptir. Paradise ve Super Paradise gibi plajlar, eğlenceli partileri ve ünlü DJ performanslarıyla tanınır. Daha sakin bir deneyim arayanlar için ise Agios Ioannis veya Elia Plajı, berrak suları ve huzurlu atmosferiyle idealdir. Kültürel açıdan Mikonos, sadece gece hayatı ve plajlarıyla değil, tarih ve mitolojiyle de zengindir. Yakınlardaki Delos Adası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, antik Yunan dönemine ait kutsal bir adadır ve kolayca günübirlik ziyaret edilebilir.Mikonos, mutfağıyla da öne çıkar. Yerel deniz ürünleri, taze mezeler ve Kiklad mutfağının klasik örnekleri olan Yunan salatası ve saganaki peyniri burada mutlaka denenmelidir. Aynı zamanda adanın lüks restoranlarından geleneksel tavernalara kadar her bütçeye uygun yeme-içme seçenekleri bulunur. Mikonos, enerjik ve şık bir atmosferle otantik Yunan misafirperverliğini bir araya getirir. Hem eğlenceli hem de huzurlu bir tatil sunan bu ada, Ege Denizi’nde unutulmaz bir kaçamak yapmak isteyenler için mükemmel bir seçimdir.

Milos, Yunanistan’ın Kiklad Adaları’nda yer alan, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle öne çıkan bir adadır. Volkanik kökenli bu ada, eşsiz coğrafyası, etkileyici plajları ve otantik Kiklad mimarisiyle ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunar. Daha az kalabalık ve daha huzurlu bir destinasyon arayanlar için Mikonos ve Santorini gibi daha popüler adalara alternatif olarak öne çıkar. Adanın en ünlü cazibe merkezi, nefes kesici beyaz kayalıkları ve turkuaz sularıyla Sarakiniko Plajıdır. Ay yüzeyini andıran bu eşsiz manzara, volkanik oluşumların rüzgar ve dalgalarla şekillendiği bir doğa harikasıdır. Milos’un diğer dikkat çekici plajlarından bazıları Kleftiko, mağaraları ve berrak sularıyla ünlü, sadece tekneyle ulaşılabilen bir bölgedir. Tsigrado ise adrenalin sevenler için dar bir geçitten ulaşılan küçük, sakin bir plajdır. Adanın başkenti Plaka, Kiklad mimarisinin en güzel örneklerini sergiler. Dar sokakları, beyaz badanalı evleri ve renkli çiçeklerle süslenmiş avlularıyla huzurlu bir atmosfer sunar. Gün batımını izlemek için Plaka Kalesi’ne çıkabilir ve Ege Denizi’ne karşı unutulmaz bir manzara seyredebilirsiniz. Ayrıca, adanın balıkçı köylerinden biri olan Klima, renkli kapıları ve deniz kenarındaki geleneksel evleriyle fotoğraf tutkunları için bir cennettir. Milos’un kültürel mirası da oldukça etkileyicidir. Venüs heykelinin bulunduğu ada olarak tanınan Milos, antik dönemden kalma birçok arkeolojik kalıntıya ev sahipliği yapar. Milos Arkeoloji Müzesi ve Hristiyan Katakombları, adanın zengin tarihine tanıklık etmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Milos, aynı zamanda lezzetli bir Yunan mutfağı deneyimi sunar. Deniz ürünleri, taze mezeler ve Kiklad Adaları’na özgü yerel yemekler burada bolca bulunur. Küçük tavernalarda samimi bir ortamda yemek yiyebilir ve geleneksel Milos şaraplarını tadabilirsiniz. Milos, eşsiz doğal manzaraları, sakin plajları ve tarihi zenginlikleriyle Yunan adalarının farklı bir yüzünü keşfetmek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Hem huzur hem de macera dolu bir tatil arayanlara unutulmaz bir deneyim sunar.

Atina, Yunanistan'ın başkenti ve yaklaşık 4 milyon kişilik nüfusuyla en büyük, Avrupa Birliği'nin yedinci büyük şehri. Attika'ya hakim bir konumda olan Atina, aynı zamanda bu idari birimin yönetim merkezidir. 3.400 yıllık[3] yazılı tarihi ve MÖ 7. ile 11. arasındaki binyıllara uzanan insan varlığıyla dünyanın en eski şehirlerinden biridir.[4] Şehir adını Antik Yunan bilgelik tanrıçasından almıştır.

Klasik Atina çok güçlü bir şehir devletiydi. Bir sanat, öğrenim ve felsefe merkezi olmasının yanı sıra Platon'un akademisine ve Aristoteles'in Lykeion'una ev sahipliği yapmıştı. Avrupa kıtası -özellikle Antik Roma- üzerindeki kültürel ve siyasi etkisi nedeniyle yaygın olarak Batı medeniyetinin beşiği ve demokrasinin doğum yeri olarak kabul edilir.[5][6] Modern zamanlarda Atina, büyük bir kozmopolit metropoldür ve Yunanistan'daki ekonomik, finansal, endüstriyel, denizcilik, siyasi ve kültürel yaşamın merkezidir. 2023 yılı itibariyle, Atina metropoliten alanı ve çevresindeki belediyelerin nüfusu yaklaşık 3,8 milyondur.[7][8]

Atina, Küreselleşme ve Dünya Şehirleri Araştırma Ağı'na göre Beta statüsünde bir küresel şehirdir ve Güneydoğu Avrupa'daki en büyük ekonomik merkezlerden biridir. Aynı zamanda büyük bir finans sektörüne sahiptir ve limanı Pire, hem Avrupa'nın en işlek 3. yolcu limanı,[9] hem de dünyanın en büyük 26. konteyner limanıdır.[10] Kentin yüzölçümü 39 km², metropoliten alanın yüzölçümü ise 427 km²'dir. Şehir tepelerle çevrilidir ve yalnız batı kısmı açıktır. Aynı zamanda Atina, Kıta Avrupası'nın en güneyindeki başkenttir.

Klasik dönemin mirası, antik anıtlar ve en ünlüsü erken Batı kültürünün önemli bir simgesi olarak kabul edilen Partenon olmak üzere, sanat eserleriyle temsil edilen kentte hâlâ belirgindir. Şehir aynı zamanda Roma, Bizans ve daha az sayıda Osmanlı anıtını da muhafaza ederken, tarihi kentsel çekirdeği binlerce yıllık tarihi boyunca süreklilik gösteren unsurlara sahiptir. Atina, iki UNESCO Dünya Mirası Alanı'na ev sahipliği yapmaktadır: Atina Akropolisi ve Ortaçağ'dan kalma Dafni Manastırı. Atina'nın 1834 yılında bağımsız Yunan devletinin başkenti olarak kurulmasına kadar uzanan modern dönemin simge yapıları arasında Yunanistan Parlamentosu ve Yunanistan Millî Kütüphanesi, Atina Ulusal ve Kapodistrian Üniversitesi ve Atina Akademisi'nden oluşan Atina Mimari Üçlemesi yer almaktadır. Atina aynı zamanda dünyanın en büyük antik Yunan eserleri koleksiyonuna sahip Ulusal Arkeoloji Müzesi, Akropolis Müzesi, Kiklad Sanat Müzesi, Benaki Müzesi ve Bizans ve Hristiyan Müzesi gibi çeşitli müze ve kültür kurumlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Atina, 1896 yılında ilk modern Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapmış, 108 yıl sonra da 2004 Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yaparak Olimpiyatlara birden fazla kez ev sahipliği yapan az sayıdaki şehirden biri olmuştur.[11] 2016 yılında Atina, UNESCO Öğrenen Şehirler Küresel Ağına katılmıştır.

Şehrin Grekçe adı Ἀθῆναι (Athênai) çoğul bir addı. Yunancanın erken lehçelerinde ise Ἀθήνη (Athḗnē) şeklinde tekil bir addı.[12] Şehrin adının Θῆβαι (Thêbai) ve Μυκῆναι (Μukênai) adlarında olduğu gibi muhtemelen daha sonra çoğul hâle getirildiği düşünülmektedir. Sözcüğün kökü olasılıkla Grekçe veya Hint-Avrupa kökenli değildir[13] ve Attika'nın Yunan öncesi alt tabakasının bir kalıntısıdır.[13] Antik çağda Atina'nın adını koruyucu tanrıçası Athena'dan mı yoksa Athena'nın adını şehirden mi aldığı tartışılırdı.[14] Günümüzde bilim insanlarının geneli tanrıçanın adını şehirden aldığı konusunda hemfikirdir, çünkü -ene eki yer adlarında yaygınken kişi adları için nadiren kullanılır.[14]

Mitolojide Atina şehrine ismin verilmesi tanrılar arasındaki müsabaka sonucu olmuştur. Denizler tanrısı Poseidon şehre sahip olabilmek için üç dişli yabasını kayaya vurmuş ve vurduğu yerden at ortaya çıkmış, bazı söylencelere göre de su kaynağı fışkırmıştır. Bunun üzerine Zekâ tanrıçası Athena, yaldızlı mızrağını yavaşça yere dokundurmuş, oradan dalları pıtrak gibi olgun meyvelerle dolu gümüş yapraklı güzel bir zeytin ağacı bitmiştir. İnsanlar zeytin ağacını daha yararlı bulup beğendiklerinden şehir Atina adını alıp Athena'nın olmuştur.

Osmanlıcada آتينا Ātīnā[15] olarak adlandırılan şehir Medinetü'l Hükema adıyla da anılırdı.[kaynak belirtilmeli]

Modern Yunan devletinin kuruluşunun ardından ve kısmen de yazı dilinin tutuculuğundan dolayı, Ἀθῆναι yeniden şehrin resmî adı oldu. 1970'lerde Katarevusa'nın terk edilmesi ile birlikte Αθήνα (Athína) resmî ad kabul edildi. Günümüzde şehir için sıklıkla kısaca η πρωτεύουσα (ī protévousa ; 'başkent') ifadesi kullanılır.

Yunanistan'ın ikinci büyük şehri Selanik, zengin tarihi, canlı kültürü ve canlı atmosferiyle tanınan büyüleyici bir destinasyondur. İkonik bir simge yapı olan Beyaz Kule, şehrin ve Ege Denizi'nin panoramik manzarasını sunarak burayı mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer haline getiriyor. Şehrin tarihi merkezi, Bizans surları, antik kalıntılar ve büyüleyici Osmanlı mimarisiyle süslenmiş olup, çeşitli çağlara yolculuk imkanı sunmaktadır. Merkezi bir toplanma yeri olan Aristotelous Meydanı, neoklasik binalar, kafeler ve mağazalarla çevrili olup hareketli bir ortam yaratmaktadır. Selanik'in leziz Yunan mutfağı ve deniz kıyısındaki deniz ürünleri tavernalarının yer aldığı mutfak sahnesi şehrin cazibesini artırıyor ve burayı tarih, kültür ve Akdeniz lezzetlerinin bir karışımını arayan turistler için ideal bir destinasyon haline getiriyor.

Türkiye'nin Ege kıyısındaki popüler bir tatil beldesi olan Kuşadası, muhteşem plajları, antik kalıntıları ve canlı atmosferiyle tanınır. Kuşadası'na arabayla kısa bir mesafede bulunan Efes Antik Kenti, Celsus Kütüphanesi ve Büyük Tiyatro gibi iyi korunmuş yapıların bulunduğu, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir arkeolojik alan. Kuşadası'nın restoranlar ve kafelerle dolu sahili, keyifli yürüyüşler yapmak ve Ege Denizi manzarasının keyfini çıkarmak için güzel bir ortam sağlar. Milli Park olarak da bilinen yakınlardaki Dilek Yarımadası Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, doğa yürüyüşleri ve bölgenin çeşitli flora ve faunasını keşfetme fırsatları sunmaktadır. Kuşadası, tarihi yerleri, güzel manzaraları ve canlı pazarlarıyla yolcu gemilerini ve ziyaretçileri cezbeden hareketli bir liman kentidir.