MSC Opera ile Akdeniz - 7 Gece

Gemi turuyla denizde geçireceğiniz bir gün, rahatlama ve gemideki olanakların tadını çıkarma şansı sunan rahatlatıcı ve sürükleyici bir deneyimdir. Gemide güne keyifli bir kahvaltıyla başlayabilir ve ardından havuz kenarında uzanabilir, gemideki eğlencelere katılabilir veya bilgilendirici derslere ve atölyelere katılmak gibi çeşitli aktiviteler arasından seçim yapabilirsiniz. Açık denizin panoramik manzarasıyla genellikle kitap okumak, spa hizmetlerinin keyfini çıkarmak veya güvertede güneşin tadını çıkarmak için sakin atmosferden yararlanabilirsiniz. Denizde bir mutfak macerası sunan açık büfelerden lüks özel restoranlara kadar çok sayıda yemek seçeneği vardır. Gün ilerledikçe, denizdeki gün batımı nefes kesici bir manzaraya dönüşüyor; akşam eğlenceleri, kaliteli yemekler veya gemi güvertesinde romantik bir yürüyüş için mükemmel bir ortam sunuyor.

Hırvatistan'ın Adriyatik kıyısındaki tarihi bir şehir olan Dubrovnik, iyi korunmuş ortaçağ mimarisi ve muhteşem kıyı manzaralarıyla tanınır. Etkileyici taş duvarlarla çevrili şehrin Eski Kenti, dar arnavut kaldırımlı sokakları, büyüleyici meydanları ve tarihi binalarıyla UNESCO Dünya Mirası listesindedir. İkonik Şehir Surları, Adriyatik Denizi'nin ve aşağıdaki kırmızı çatılı binaların nefes kesen manzaralarını sunan panoramik bir yürüyüş sağlar. Ana cadde Stradun, mağazalar, kafeler ve Sponza Sarayı ile Orlando Sütunu gibi tarihi simge yapılarla doludur. Dubrovnik'in bir kayalığın üzerinde yer alan Lovrijenac Kalesi, deniz kenarındaki bu pitoresk şehri keşfeden ziyaretçilere muhteşem bir ortam ve muhteşem bir ortam sunuyor.

İyonya Denizi'ndeki bir Yunan adası olan Korfu, yemyeşil manzaraları, Venedik mimarisi ve berrak sularıyla tanınır. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Korfu'nun Eski Kenti, arnavut kaldırımlı dar sokaklara, hareketli pazarlara ve Eski ve Yeni Kaleler gibi tarihi simge yapılara sahiptir. Avusturya İmparatoriçesi Bavyeralı Elisabeth tarafından yaptırılan Achilleion Sarayı, muhteşem ada ve deniz manzarası sunmaktadır. Körfeze bakan bir tepe üzerinde yer alan manastırıyla Paleokastritsa, doğal güzellikler ve huzur arayan ziyaretçiler için pitoresk bir mekandır. Korfu'nun Glyfada ve Paleokastritsa gibi plajları dinlenme, su sporları ve Akdeniz güneşinin tadını çıkarma fırsatları sunarak burayı kültür ve eğlencenin bir karışımı için ideal bir destinasyon haline getiriyor.

Karadağ'ın pitoresk bir kasabası olan Kotor, etkileyici dağlarla çevrili muhteşem bir fiyordun ucunda yer almaktadır. Kotor'un Orta Çağ'dan kalma Eski Kenti, iyi korunmuş mimarisi, büyüleyici meydanları ve dar arnavut kaldırımlı sokaklarıyla tanınan, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Kendine özgü kırmızı çatısıyla ikonik Saint Tryphon Katedrali, şehrin zengin tarihini sergileyen, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir simge yapıdır. Ziyaretçiler, Kotor Körfezi'nin ve çevredeki manzaraların nefes kesen panoramik manzarasını sunan Saint John Kalesi'ne ulaşmak için antik şehir surlarına tırmanabilirler. Kotor'un eşsiz doğal güzelliği ve tarihi cazibesi karışımı, onu Adriyatik kıyısını keşfeden turistler için büyüleyici bir destinasyon haline getiriyor.

Bari, İtalya'nın güneydoğusunda Adriyatik Denizi kenarında bir liman kentidir. Puglia bölgesinin ve aynı adlı Bari ilinin merkezidir. Bari belediyesi sınırları içinde (2010 itibarıyla) nüfus 319.978 kişi, varoş belediyeleriyle birlikte (yak. 230 km² lik) şehirsel alanda nüfus 653.028 ve metropoliten Bari bölgesinde yaklaşık 1 milyondur.

Güney İtalya'nın yarımadasındaki Napoli'den sonra ikinci büyük kenti olan Bari, büyük bir bölgesel merkez ve özellikle Akdeniz'in doğu kesimiyle ilişkilerde önemli bir ticaret (Levante Fuarı) kentidir. Yakın dönemde geleneksel sanayilere, besin sanayisi, kimya, dokuma ve makine sanayileri eklenmiştir. Eski kentin yer aldığı burun, eski ve yeni limanları ayırır; arkada yer alan 19. yüzyıl kenti, dama tahtası biçiminde bir plana göre kurulmuştur.

Roma döneminde bir karayolları kavşağı olan Bari, sırasıyla, Lombardların ve Bizanslıların eline geçti. 841 yılında Araplar tarafından fethedildi ve 871'e dek Abbasi egemenliğinde kaldı. 11. yüzyılın başında özgür bir kentken, 1071'de Roberto Guiscardo tarafından ele geçirildi. Orta Çağ'da, Haçlı seferlerinin başlangıç noktası olan zengin bir kentti. 1813'te Napoléon'un generallerinden Murat kente bugünkü ilk şeklini verdi. Modern kent, 1860'tan sonra hızla gelişti.

1087'de aziz Nicolaus'un kemiklerinin Anadolu'dan Bari'ye götürülmesi kenti kutsal bir merkez haline getirdi. Çok geçmeden 11. yüzyılın sonunda ve 12. yüzyılda yapımına başlanan büyük kilisenin bu benzeri (ilgi çekici piskoposluk tahtı, 1098?) 12. yüzyılın ikinci yarısında yapılan katedraldir.

Kesinlikle! İşte turistler için Zadar'la ilgili beş cümle:

Hırvatistan'ın Adriyatik kıyısında yer alan Zadar, zengin tarihi, Roma kalıntıları ve modern ve antik cazibe merkezlerinin eşsiz karışımıyla tanınan büyüleyici bir şehirdir. Kıyı boyunca yenilikçi bir sanat enstalasyonu olan Sea Organ, dalgaların hareketini kullanarak melodik sesler üreterek ziyaretçiler için benzersiz ve sürükleyici bir deneyim yaratıyor. Tarihi binalar ve antik sütunlarla çevrili Roma Forumu, şehrin Roma geçmişine bir bakış sunuyor. Geçmişi 9. yüzyıla dayanan Romanesk öncesi bir kilise olan St. Donatus Kilisesi, Zadar'ın mimari mirasının ikonik bir simgesidir. Deniz Orgu yakınındaki bir başka sanatsal enstalasyon olan Güneşe Selam, gündüzleri güneş enerjisini yakalayıp geceleri büyüleyici bir ışık gösterisine dönüştürerek Zadar'ı unutulmaz bir turist deneyimi için tarih, sanat ve doğanın birleştiği bir şehir haline getiriyor.